Ana Sayfa Gündem 18 Temmuz 2020 732 Görüntüleme

Milletimiz destan yazdı”

Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Şengörür, ‘15 Temmuz gecesi vatandaşlarımız, tek yürek olarak sokaklara ve meydanlara çıkıp destan yazdı’ dedi.

HABER: HASAN TEKİN
Kırklareli Üniversitesi’nde “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” kapsamında anma programı düzenlendi. Rektörlük Kültür Merkezi Üst Salon’da gerçekleştirilen program, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’ında, Çanakkale’de, 15 Temmuz’da, vatanın birlik ve beraberliği için canlarını feda eden kahraman şehit ve gaziler adına saygı duruşunda bulunulması ve ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından; program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti.
15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananların anlatıldığı kısa film gösteriminin ardından 15 Temmuz Şehitleri Slayt Gösterisi ile devam eden programda bir konuşma yapan Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Şengörür, ‘15 Temmuz gecesi vatandaşlarımız, tek yürek olarak sokaklara ve meydanlara çıkıp destan yazdı’ dedi.
15 Temmuz gecesi vatandaşlarımızın tek yürek olarak sokaklara ve meydanlara çıkıp destan yazdığını da sözlerine ekleyen Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Şengörür, aziz milletimizin tüm unsurlarıyla ay yıldızlı bayrağın altında toplanma cesareti gösterdiğini, silah ve bomba seslerine aldırış etmeyerek ölümü göze aldığını ifade etti. Cesaretin, dirayetin ve vatanseverliğin bu topraklardaki en mümtaz örneklerinden birinin tarihe yazıldığını kaydeden Şengörür, bu durumun Çanakkale ruhu ve Kuvayı Milliye şuurunun her daim diri olduğunun kanıtı olduğunu söyledi.
Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şengörür, konuşmasına şöyle devam etti:
“Milletimize ait uçaklarla, helikopterlerle, tanklarla ve toplarla yine milletimize menfurca saldıran, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızmış Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi hainlere yine en güzel cevabı milletimiz verdi. Aziz milletimiz, hürriyetini ve bağımsızlığını canından aziz bildiğini, aynı zamanda milli iradenin ve demokrasinin gerçekleşmesi noktasındaki iradesini kararlı ve dik duruşuyla tüm dünyaya göstermiş oldu.
‘Şehit ve gazilerimizin aziz hatırlarını yaşatmak ve bunu gelecek nesillere aktarmak en büyük vazifelerimizden biridir’
Bu menfur darbe girişiminde 251 vatandaşımız şehitlik mertebesine ulaşmış, 2 bin 703 vatandaşımız da gazilik ile müşerref olmuştur. Şehit ve gazilerimizin aziz hatırlarını yaşatmak ve bunu gelecek nesillere aktarmak en büyük vazifelerimizden biridir. Bu itibarla menfur darbe kalkışması sırasında milletimizin dik duruşu, bütün dünyaya Milli Egemenliğimiz konusunda darbe girişimleri ve dış mihrakların oyunlarına karşı Türk Milletinin bütün farklılıklara rağmen yekvücut olabileceğini bir kez daha göstermiştir.
Bu vesileyle, 15 Temmuz gecesi destan yazan ve aynı zamanda bu vatan toprakları için hayatlarını feda ederek ay yıldızlı bayrağa rengini veren tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, vatan ve ay yıldızlı bayrak uğruna hayatlarını ortaya koyan gazilerimizi minnetle anıyorum.”
Kırklareli Üniversitesi Rektörü Şengörür’ün açış konuşmasının ardından Kırklareli Valisi Osman Bilgin ise yaptığı konuşmada, vatan topraklarının kolay kazanılmadığını söyledi. Dünyada hakimiyet kurmak isteyen milletlerin gözlerinin Türkiye’nin üzerinde olduğunu ifade eden BİLGİN, dün olduğu gibi bugün de Türkiye üzerinde oyunlar oynamak isteyenlerin bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin artık daha güçlü olduğunu belirten Bilgin, “Türk milletinin kaderi geçmişte neyse bugün de odur. Dış odaklar geçmişte olduğu gibi bugün de içimizdeki belli grupları kendine destekçi almışlardır. En son 15 Temmuz hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldık” diye konuştu.
15 Temmuz hain darbe girişiminde Türk milletinin olaya el koyduğunu ve dünyanın hiçbir milletinin ulaşamayacağı şerefe ulaştığını vurgulayan Bilgin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘Türk milleti 15 Temmuz’da hiçbir millete nasip olamayacak şerefe ulaşmıştır’
“Şehitlerimiz bitmedi, bitmeyecek. Bundan sonraki süreçte yine içimizdeki hainler bitmediği için aziz milletimize saldıracak. Türk milleti 15 Temmuz’da hiçbir millete nasip olamayacak şerefe ulaşmıştır. Bugün dünyada söz sahibi olduğunu iddia eden milletler ülkemiz üzerindeki oyunlarını bitirmeyeceklerdir. Bizler bu yüzden birlik ve beraberliğimizi daha çok güçlendirmeli, fikir ayrılıklarımızı zenginlik olarak görmeliyiz.”
“15 TEMMUZ” PANELİ
Açılış konuşmalarının ardından program, “15 Temmuz” başlıklı panel ile devam etti. Kırklareli Üniversitesi Kamu Diplomasisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Muharrem Ekşi’nin moderatörlüğünü yaptığı panele; Kırklareli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdüsselam Arı ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nergis Aydoğdu panelist olarak katıldı.
‘FETÖ, karanlık emellerine ulaşmak için insanların dini duygu ve heyecanlarını istismar eden silahlı kalkışma hareketlerinden biridir’
Panelin ilk konuşmacısı Prof. Dr. Abdüsselam Arı, FETÖ terör örgütünün dini istismar ederek insanları kötü emellerine nasıl alet ettikleri hususunda açıklamalarda bulundu. FETÖ’nün karanlık emellerine ulaşmak için insanların dini duygu ve heyecanlarını istismar eden silahlı kalkışma hareketlerinden biri olduğunu dile getiren ARI; “İnanmak insan psikolojisinin derin ve ayrılmaz bir parçasıdır. Bu yüzden dinin insanlar üzerinde inkar edilemez güçlü bir etkisi vardır. Tarih boyunca birçok kişi ve grup dinin insanlar üzerindeki bu güçlü etkisinden yararlanarak çeşitli kazançlar elde etmeyi denemiş ve din tüccarlığı yapmaktan çekinmemiştir. İslam tarihinde nifak hareketlerinin öncüsü Abdullah Bin Übeyy etrafında toplanan münafıklar Medine halkının Hz Peygambere bağlılığını bitirmek ve yönetimi ele geçirmek adına sinsi planlar yapmışlardır. Görüntüde mümin gibi davranan münafıklar ulaşmak istedikleri hedef uğruna her türlü yönteme başvurmuşlardır. Peygamberimizden sonra da Müslüman toplumlarda meşru devlet düzenini hedef alan silahlı kalkışma hareketleri olagelmiştir” dedi.
Gülen’in kendisini örgüte Allah tarafından seçilen, semadan bilgi alan ve onları insanlara aktaran, hatadan korunmuş yüce bir kişilik, dini bir otorite gibi gösterdiğine değinen Prof. Dr. Arı, bu yüzden söylediklerinin dinin aslıymış gibi zannedildiğini aktardı. Prof. Dr. Arı, FETÖ’nün din istismarını; örgüt liderinin kutsanmış ve hatadan korunmuş kabul edilmesi, takiyye ve gizlenme ilkesi, dinlerarası diyalog ve ılımlı İslam projesi ile zekat, kurban ve sadaka paralarının yerinde değil örgütün amaçları doğrultusunda harcanması olmak üzere 4 başlık altında ele aldı.
Panelin ikinci konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Nergis Aydoğdu da yaptığı konuşmada ‘millet’ kavramını yalnızca belirli bir toprak parçası üzerinde yaşayan insan topluluğu olarak değil, aynı zamanda ortak duyguyla hareket eden insanların oluşturduğu topluluk olarak tanımladı. Milleti oluşturan insanların birbirlerini tanımasalar dahi bu duygunun ve ortak bilincin etrafında kenetlendiklerini vurgulayan Aydoğdu; “Bu duygu, bilinç ve hareket birlikteliği çoğu zaman kendini hissettirmez; fakat öyle günler vardır ki sessizce bekleyen bu bilinç tehlikeleri farkeder, yerinden kalkar ve onları bertaraf etmek için canını ortaya koyar. Çünkü milli bilincin hafızası vardır. Yaşadığı topraklara göz diken işgal girişimlerine şahit olmuştur. İşte 15 Temmuz 2016 günüde milli bilincin harekete geçtiği günlerden biridir. 15 Temmuz bir milletin kendi varlığını, yaşadığı toprakları hürriyetini ve iradesini tehlike altında hissettiği bu tehlikeye karşı topyekün harekete geçtiği, canını ortaya koyduğu günün adıdır” diye konuştu.
Türk siyasi tarihinin demokratikleşme yönünde atılan adımların yanında demokratik süreçlerin kesintiye uğradığı süreçlerinde tarihi olduğunu söyleyen Aydoğdu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Darbelerin sonuçlarını tecrübe eden halkımız, 15 Temmuz’da yeni bir askeri darbe girişimine dur deme başarısını göstermiştir. Bu darbe girişimi görünürde ordu içindeki bir grubun eylemi izlenimini uyandırmaktadır. Bu darbe girişimi mesiyelik tarzda örgütlenmiş, ülke içinde ve dışında birçok ekonomik ilişkisi bulunan devletin tüm organlarına kendi kimliğini gizleyerek sızabilen ve bürokratik hiyerarşinin dışında kendisine ait hiyerarşiye sahip FETÖ terör örgütü ve onun ülke dışındaki yöneticisi tarafından gerçekleştirilmiştir.”
Panelin moderatörü Doç. Dr. Muharrem Ekşi ise, uluslararası ilişkiler bakımından 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimini Türkiye’yi müstemleke sömürge ülkesi haline getirmenin bir parçası olarak ele aldı. Darbe girişiminde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bombalanması, Cumhurbaşkanının canına kastedilmesi ve sivil halkın bombalanması, kurşuna tutulması olaylarının sadece sıradan bir darbe kalkışması değil, bu hareketin aynı zamanda topyekün bir işgal ve Türkiye’yi ya sömürge haline getirmek ya da batının emperyalist çıkarlarını gerçekleştirecek müstemleke sömürge ülke haline getirmenin bir uzantısı olarak değerlendirdi.
‘Hain darbe girişiminin küresel siyaset ve özellikle de Ortadoğu siyasetinden bağımsız değerlendirmek mümkün değildir’
Hain darbe girişiminin küresel siyaset ve özellikle de Ortadoğu siyasetinden bağımsız değerlendirilmesinin mümkün olmadığını da belirten EKŞİ, özelliklede Aralık 2010’da Tunus’da başlayan Arap Baharı olarak nitelendirilen ayaklanmalarla Ortadoğu siyasetinin yeniden dizayn edildiğini ve Ortadoğunun temel aktörleri olarak başta Mısır, Suriye, Yemen ve Libya gibi ülkelerin iç savaşla kaosa sürüklenerek Ortadoğu siyasetinin birer aktörü olmaktan çıkarıldıklarını sözlerine ekledi. EKŞİ, konuşmasının devamında Batı tarafından 2000’lerin başında büyük Ortadoğu projesi olarak bilinen projenin uygulanması çerçevesinde Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin gerçekleştirilerek Türkiye’nin de tıpkı Yemen, Libya, Mısır ve Suriye gibi iç savaşa sürüklenip Batının Ortadoğudaki emperyalist politikalarında bir oyun bozucu ülke olmasının önünün kesilmek istendiğini işaret etti.
Panelin sonunda Kırklareli Valisi Osman Bilgin, panel konuşmacılarına teşekkür ederek plaket takdiminde bulundu.
15 Temmuz Fotoğraf Sergisinin açılışı yapıldı
Panelin ardından 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Türk milletinin destansı direnişini konu alan başta İstanbul, Ankara ve Türkiye’nin çeşitli kentleri olmak üzere çekilen fotoğrafların yer aldığı “15 Temmuz Fotoğraf Sergisi” açıldı.
Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezi’nde Düzenlenen “15 Temmuz Demokrasi Ve Milli Birlik Günü” Kapsamında Anma Programına; Kırklareli Valisi Osman Bilgin, 55. Mekanize Piyade Tugay Komutanı P. Alb. Şenol Şahin, Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Kapağan, Kırklareli Adalet Komisyonu Başkanı Vahdet Yeltepe, Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Şengörür, Kırklareli Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Kocakundakçı, İl Emniyet Müdürü Seçkin Çengeloğlu, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Kadir Oğuz, Ak Parti Kırklareli İl Başkanı Alper Çiler, Milliyetçi Hareket Partisi Kırklareli İl Başkanı Şaban Savaşan, Kamu Kurumlarının Müdür ve Yöneticileri, Kırklareli Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Neziha Musaoğlu, Prof. Dr. Meryem Çamur, Kırklareli Üniversitesi Genel Sekreteri Ahmet Şimşek, Fakülte Dekanları, Yüksekokul Müdürleri, Daire Başkanları İle Kırklareli Üniversitesi Akademik Ve İdari Personeli Katıldı.

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com