Ana Sayfa Gündem 31 Ekim 2017 1260 Görüntüleme

ADD CUMHURİYET BALOSU DÜZENLEDİ

Atatürkçü Düşünce Derneği Babaeski Şube Başkanlığı 29 Ekim Cumhuriyet Balosu düzenledi.

Haber:Hicran SÜNGÜ

Karnaval Wedding Lounge’da düzenlenen geceye; CHP Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan, Belediye Başkanı Abdullah Hacı, Kırklareli Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Altıntel, Kırklareli Kızılay Şube Başkanı Ruhan Uzunlar Altıntel, Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Dermenci, Büyükmandıra Belediye Başkanı Sertaç Balyemez, Alpullu Belediye Başkanı Saim Kırcı, Babaeski Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Özün, Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, Esnaf ve Sanatkarlar Odası başkanı Türkay Topal, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Mustafa Buyur, Ak Parti Babaeski İlçe Kadın Kolları Başkanı Melis Sezer, CHP Babaeski İlçe Başkanı Erol Mutlu, CHP Babaeski İlçe Kadın Kolları Başkanı Necmiye Kurtpulat, CHP İlçe Gençlik Kolları Başkanı Aykut Tapar, MHP Babaeski İlçe Başkanı İlkay Aladağ, CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Özgür Kaya, Balkan Türkleri Derneği Başkanı Mümin Gençoğlu ve üyeler, Bulgaristan Türkleri Derneği Başkanı Fatma Özcan ve Üyeler, muhtarlar ve çok sayıda davetli katıldı.

Cumhuriyet Balosu alışılmışın aksine Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı yerine 10. Yıl Marşı ile başladı.

Programın açılış konuşmasını ADD Babaeski Şube Başkanı Binnur Güdücüler yaptı; Güdücüler açıklamasında şunlara yer  verdi;  “Yüce Atatürk’ün önderliğinde kurulan Cumhuriyetin 94. Yıldönümü hepimize kutlu olsun,Ulusça coşkuyla kutladığımız bu günde,sizlere  saygılarımı ve en iyi dileklerimi sunuyorum.

Yüce Önderimizin nitelemesiyle bu “en büyük bayramımızda” geçmişimizle gurur duyuyor, yarınlara güvenle bakıyoruz. Bu anlamlı günde, Ulusumuzun uygar dünyada hak ettiği yeri almasını sağlayan Cumhuriyet’e, Atatürk gibi insanlığın övgüsünü ve sevgisini kazanan büyük bir Öndere, bağımsız bir yurda, ülkesini gönülden seven kuşaklara sahip olmanın kıvancını yaşıyoruz.

Cumhuriyet, korumamız ve ödün vermeden yaşatmamız gereken en değerli varlığımızdır. Bunun bilinciyle, bizlere parlak bir gelecek, onurlu bir yaşam, tam bağımsız, çağdaş ve ulusal bir devlet armağan edenlere sonsuz minnet duyuyoruz.

Ulusumuzun ve Ordumuzun Atatürk’ün çevresinde kenetlenmesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşının zaferle sonuçlanması ve ardından ülkemizi karanlıktan kurtararak aydınlığa çıkaran Cumhuriyetin kurulması tarihin ender kaydettiği bir başarıdır. Kurtuluş Savaşı, Ulusumuzun varolma savaşımı, Cumhuriyet ise, yeniden dirilişin simgesidir. Türkiye, Kurtuluş Savaşıyla düşmandan, Cumhuriyetle çağdışılıktan kurtulmuştur.

Cumhuriyet, toplumu ümmetten ulus, bireyi kuldan ,yurttaş konumuna yükselten, bir Aydınlanma Devrimidir. 29 Ekim, bir doğuşun, bir devrimin, kısacası bir mucizenin yıldönümüdür.

Cumhuriyetin kazanımları, en büyük Bayramımızın, Yüce Önderin 10. Yıl Söylevi’nde belirttiği gibi, “büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde” kutlanmasını gerekli kılmaktadır.

Cumhuriyeti kuranlar bizlere, yeni ve çağdaş bir devlet, mutlu bir gelecek, aydınlık yarınlar armağan etmişlerdir.

Bizlere de düşen en büyük görev, Cumhuriyetimizi tüm kazanımlarına sahip çıkarak korumak, yeni eserlerle yücelterek, geleceğe taşımak, genç kuşaklara yurttaşı olmaktan onur duyacakları bir ülke bırakmaktır.

Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünün, Atatürk ilke ve devrimlerinin korunup kollanmasında hepimize görevler düşmektedir.

Yüce Atatürk’ün Cumhuriyetle yaktığı aydınlanma ışığını söndürmeden taşıyarak, demokratik lâik Cumhuriyetimizi sonsuza kadar korumalıyız.

Her şeyin en iyisini hak eden Ulusumuzu güvene ulaştırmak için özveriyle, yılmadan çalışmalıyız.

Daha güzel yarınlar için, yaşamın her alanında çatışma yerine uzlaşmayı, kavga yerine hoşgörüyle gelen barışı, karanlık yerine aydınlığı seçmeliyiz.

Sözlerimi burada noktalarken;

Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ü, Onun kahraman silâh arkadaşlarını, bu toprakları yurt yapan şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz gönül borcu, şükran ve rahmetle anıyorum.”

Daha sonra konuşan CHP Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan ise; “Uygarlığın, medeniyetin parlayan yıldızları hepinize merhaba. Sayın belediye başkanlarım, ilçe başkanlarım, il başkanlarım, çeşitli kurumlarımızın değerli başkanları hepinize saygı ve selamlarımı sunuyorum. Cumhuriyet medeniyettir. Cumhuriyet fazilettir. Cumhuriyet erdemliliktir. Onurdur, haysiyettir, çalışmaktır. Akli düşünceyi ön plana çıkarmaktır. Kısacası atamızın söylediği gibi adam olmaktır. Değerli misafirler hepinizin huzurunda bu anlamlı gecede, cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümünde bize bu güzel geceyi bahşeden  Atatürkçü Düşünce Derneğimizin sayın başkanı ve değerli yönetim kurulu üyelerine huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyorum. Bizleri bu akşam bir araya getirdiler, bu mutlu günü bir daha yaşamamız için bize bu fırsatı verdiler. Bu güzel günleri, geceleri hasretle arar olmaya başladık. Cumhuriyetin kavramını anlamakta böyle günlerimiz, böyle gecelerimiz çok önem taşıyor.Bizler evlatlarımızı bu çağdaşlığın, bu cumhuriyetin verdiği ışıkta ilerlemeye sürekli olarak devam edeceğiz.  Ve sürekli olarak  kendi evlatlarımıza, kendi ailemize cumhuriyetin erdemini, onurunu, haysiyetini anlatacağız.  Çağdaş uygarlığı kendine şiar edinmiş değerli yurttaşlar, bizim durmak gibi veya geriye gitmek gibi bir gayemiz bir amacımız, bir hedefimiz olamaz. Onun için yüce önderin gösterdiği uygarlık yolunda ilerleyeceğiz. Biz hiçbir zaman yorulmayacağız, usanmayacağız, yorulsak bile atamızın izinden medeniyet  yolunda ilerlemeye devam edeceğiz. Önümüz açıktır, ufkumuz geniştir diyorum hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum” sözlerini dile getirdi.

Son olarak söz alan Belediye Başkanı Abdullah Hacı ise; “Kurtuluş Savaşına müteakip cumhuriyeti ilan eden, bizlere teslim eden, Atatürk ve silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşında can veren Trakya ve Anadolu insanını rahmet ve şükranla anıyorum. Burada hepsinin karşısında saygıyla eğiliyorum.  Cumhuriyet bize Atatürk ve Silah arkadaşları tarafından bize bırakılan en büyük miras ve eserdir. İşte bu eser sayesinde bizler ulus bir devletin özgür düşünebilen aydın, eşit haklara sahip birer vatandaşı olduk. Atatürk ve silah arkadaşları Kurtuluş Savaşından galip çıktıktan sonra bazıları onlara Paşam düşmanı memleketten kovduk, bu bize bir emanettir, emaneti sahibine teslim edelim, yani padişaha teslim edelim dediler. Ama onlar bunu şiddetle reddetti. Ne oldu da bir sabah Atatürk ve silah arkadaşları Cumhuriyeti ilan ettiler. Onlar sarayda üstün vazife alıp rahat yaşayabilirlerdi. Niye zoru seçtiler. Onlar o andaki memleketin durumuna baktılar. Memleket kapitülasyonlardan borç batağında, idari sosyal ve hukuki bakımdan perişan. Kadın hakları hiç yok. Kadınlar erkek kardeşleri kadar miras alamıyor. İşte bu durumu gören Atatürk ve silah arkadaşları Cumhuriyeti ilan ettiler. Cumhuriyet ilan edilmeseydi ne olurdu diyenler etrafına baksınlar. Irak’a baksınlar, Suriye’ye baksınlar, Mısır’a baksınlar, Libya’ya baksınlar.  Orada insanlar özgürce, insanca yaşamak için kendi vatanlarını terk ediyorlar. Vatan arıyorlar. Vatan ararken de beş yaşındaki çocuklarını bilmedikleri ülkelerin denizlerinde boğulmaya terk ediyorlar. Hangimiz beş yaşındaki çocuğumuzu egenin Akdenizin soğuk sularında ölüme terk edebiliriz. İşte Cumhuriyet ilan edilmeseydi bunlar olurdu. Cumhuriyetin ilanı ile bin 1923’ten 1938  yılına kadar birçok kazanımlar elde edildi. Birçok yatırımlar yapıldı. Bazılarını ben buradan okumak isterim. Cumhuriyet sayesinde Atatürk’ün sağlığında  Alpullu Şeker  Fabrikası, Eskişehir Şeker Fabrikası, Ankara Çubuk Barajı, Zonguldak Taşkömürü Fabrikası, Karabük Demir-Çelik Fabrikası, Bursa Merinos Fabrikası, Nuri Demirağ Uçak Fabrikası, İzmit Paşabahçe Şişecam Fabrikası, Ankara Çimento Fabrikası, Ankara havagazı Fabrikası, Sivas Çimento Fabrikası, Bitlis Sigara Fabrikası, Bursa Süt Fabrikası, Bakırköy Bez Fabrikası, Eskişehir Hava Tamirhanesi,  Sümerbank, Demiryolları,  Kayseri Uçak ve Motor Fabrikası, Anadolu Ajansı ve daha yüzlerce fabrika ve işletme açıldı. Ama bakın şu an yanıbaşımızda olan Şeker Fabrikası bile zor çalışıyor. Biz Cumhuriyetin kazanımlarını korumaya mecburuz. Bu millet yüz elli yıldır bağımsızlık mücadelesi veriyor. Doksan dört yıldan bu yana da Cumhuriyeti koruma mücadelesi veriyor.  Ve bu mücadeleyi sonsuza kadar vermeye de kararlıyız” şeklinde konuştu.

Düzenlenen gecede sahne alan ses sanatçıları kulakların pasını silerken, vals gösterisi ve zeybek oyunu izleyenlerden tam not aldı. Davetliler,  müzisyen Zafer Sarmaşık’ın performansı eşliğinde gönüllerince eğlendiler.

 

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com